YAZILI / ÇİZİLİ
/ SÖZLÜ SUNUM- İLETİŞİM
İletişim de bir Bilim? Sanat? Deneyim… dir.
Birçok Üniversitede eğitimi var.
Bu konuda, birkaç konuyu hatırlatalım:
§ Proje
teslim süresine uyabilmek için zaman programı yapabilmek öğrenilmelidir (son
günler bilgisayar çöktü? ozalitçiler dolu? çıktılar arızalı? elektrik kesildi?
vb…)
§ Bitmiş
“iş”i öngörebilmek gereklidir. Teslimden en az iki-üç hafta önce, teslim
edeceğiniz paftaların küçük modelleri üzerinde (örneğin A-4 pafta modelleri
yaparak) nerede, ne, nasıl anlatılacak diye bir taslak yapın, duvarınıza asıp
bakın. Öğretim danışmanlarınızla görüşün.
§ Çalışma
sürecine değin aşamalardan hangilerinin sonuç sunumda kullanılabileceği
öngörülmeli, buna göre ara aşamlar sistemli bir biçimde saklanmalıdır (bkz. ilk
bölüm: her çizimde, lejand’da tarih bulunması gerekliği)
§ Sözlü
sunum stratejileri geliştirilmelidir (prova edin- birbirinize sunum yapın)
§ Sunumda
süre kullanımını iyi yapın. Örneğin müze yapıyorsanız, tüm dünya tarihini
anlatarak konuya başlamayın (ne çok kısa ne çok uzun…) görebileceğiniz yerde
bir saat olmalı.
§ Konu
ile ilgili yakın mimarlık tarihinden birkaç bilgiyi aklınızda tutun: “benzer konuda, bimemnerede yapılmış şu yapı
hakkındaki düşünceniz” sorulabilir. Tabi böyle bir durumda, yapılmış bir
yapı hakkında çok olumsuz konuşmama saygısını göstermek de gerekir, ancak
dozunda bir eleştiri veya “koşulların farklı olduğunu” söylemek iyi olabilir…
§ Başkalarının
yaptığı sunumları ilgi ile izleyin (sıra size gelince de onların desteğine
ihtiyacınız olabilir!)
§ YAZILI- ÇİZİLİ İLETİŞİM mimarlıkta öncelikli aracınızdır. (mimarlık’ta
bazı durumlarda çizdikleriniz tek iletişim aracıdır. Örneğin: projenizin
değerlendirilmesinde de, mimari yarışmalarda da, jürinin yanında
bulunamayacaksınız/ bulunduğum jürilerde uzun metinlerin okunduğuna hiç
rastlamadım)
§ Sunumunuzda
Görülebilir, Okunabilir bir şeyler olmalıdır (belirli bir uzaklıktan)…İzleme
mesafesi 2-3 metre olabilmelidir. Genelde dğerlendirenler sizden daha yaşlı
oluyor, görme sorunu olmamalı.
§ Çok
“gürültülü” yoğun paftalar oluşturmayın. Anlatılacak şeyleri “net” anlatın.
Grafik de ayrı bir bilgi alanı, fazlaca grafik tasarım peşine düşmeyin,
gerekirse bu konuda yardım alın. Sağa sola rastgele açılı fotoğraflar,
görseller yapıştırmayın (renkli basının spor sayfaları gibi beceriksiz grafik
kullanımından kaçınılmalı).
§ Pafta-çizim
yönleri aynı olmalı, bir ters-bir düz sunlan çizimler (örneğin planlar),
izleyenin algılamasını olanaksızlaştırıyor.
§ Ara
aşamalar düzenli sunulmalıdır, ölçütlerin (kriterlerin) ve tercihlerin
belirtilmesi gereklidir. “Peki neden öyle
değil de böyle?” sorusuna şöyle yanıt verebilmeliyiz: “şu ara aşamada gördüğünüz gibi, onu da irdeledim, ancak şu nedele bunu
tercih ettim”
§ El
çizimlerinde nitelik (çok iyi mimarlardan bazıları hiç iyi çizemiyorlar, peki
nasıl anlatıyorlar düşüncelerini?) olmalı. Bazen küçük bir eskiz çok şey
anlatabilir.
§ Düşünce
ve izlek’in iyi aktarılması için mantığa uygun bir sıralama yapın.
§ Bilgisayar
çizimlerini (bilgisyar grafiği yanıltıcı olabiliyor) abartmayın.
§ Kolaj
yapılabilir, ancak rastgele yorucu kolajlar yapmayın. Bkz: grafik bilgi.
§ Fotoğraflar
(özellikle her yere fotoğraf
yapıştırmayın, izlenemiyor).
§ Mevcut
durum, çevre, yapılar ile bizim yaptıklarımızın anlatım olarak farklılaşması
gerekir. Örneğin koyu-açık, renki-siyahbeyaz, dolu-boş…
§ Mevcut
yapıları rastgele yıkmaya kalkışmayın ama gene de (proje danışmanınızın izini
le ) yıktığınız yapılar varsa; mevcut durum- yapılar yıkıldıktan sonra ortaya
çıkan durum- sizin bunların yerine yaptığınız yapılar ile ortaya çıkan durum
düzenli biçimde arka arkaya sunulmalıdır.
§ Yaptığınız
yapının metrekare alanlarını ve yaklaşık maliyetlerini bilin, varsa yıktığınız
yapıların da… Genelde profesyonel yaşamda her paftanın altında o paftadaki
çizimin alan dökümü bulunur.
§ Modelleme.
Modelleme yalnızca bir araçtır, çok öne çıkarmayın (deneyimli gözler yakalıyor,
kesinlikle hile yapmayın, yardım aldıysanız bunu belirtin, deneyimli bir
öğretim danışmanı bunu olumlu karşılayacaktır)
§ Bir
kez daha! Yardım almak doğaldır, ancak bunu belirtin. Yardımı hazmettiğinizi
kanıtlayın. Jürilerin görevi “hafiye”lik değil ancak gizli yardım alındığı
anlaşılınca bu herkes için çok acı olabiliyor…
§ Maket:
Çevre olabildiğince tek renk, varsa tarihsel-doğal ögeler farklı renk olabilir.
Yaptığınız yapı ayrıntı ve renk olarak farklılaşabilir. Ancak maketlerinizin
mimarca olması beklenir (“müteahhit maketi” diye bir deyim var, bu tür özboyama
maketi yapmayın, biraz maket tekniği araştırın…).
§ Başka
alternatifleriniz varsa Maket üzerinde fotoğraflanmış olmalıdır.
§ Renk
kullanımı (simge-kod olarak veya gerçek malzeme rengi olarak…) Renk kullanımı
abartısız olmalı, teknik çizimler siyah-beyaz olmalıdır.
§ Lejand
kullanımı (yönlerin aynı olması, ölçeklerin birbirini izlemesi…). Lejand
abartısız olmalı, projeyi ezmemelidir.
§ İlginç
bir bilgi: çizimlere tersten bakmak bazı grafik hataların algılanmasına yardım
edebiliyor. Tasarımınıza başka görüş açılarından (örneğin bir de tersten alt-üst)
bakın.
§ SÖZLÜ İLETİŞİM (anlat-dinle-algıla-duyduğuna
değer ver-yanıta… gerekirse sunum sırasında özeleştiri de yapmalıyız…)
§ Saate
bakın, başlayın…
§ Kimim
(kendinizi tanıttığınız an çok önemli, tüm izleyicilere yönelmeye çalışın)
§ Ne
yapıyorum
§ Neden
yapıyorum
§ Sunumum
yaklaşık kaç dakika sürecek
§ Sunum
stratejisi ve yönetimi size ait olsun, süreyi ve konuyu siz yönetin. Duruma
hakim olduğunuzu gösterin.
§ Doğallıkla
eleştiriler gelecek, sakin ve olgun gözükün. Hemen “laf yetiştirmeyin”.
Eleştiri anlamsız bile olsa en azından başınızla onaylar gibi yapın. Yoksa
tartışma istemediğiniz bir yönde gelişebilir.
§ Eleştiri
konusunda, özel bir not: Bazen, (sunumlarınız sırasında, jürilerde…) özellikle,
konuya fazla hakim olmayan birisi (belki kendini göstermek için, bazen
üstlerine yaranmak için bazen de yalnızca egosu için) size yalan yanlış bir
eleştiri yöneltebilir. Siz daha doğrusunu biliyorsunuz, daha hakimsiniz duruma…
Sakın belli etmeyin, küçümsemeyin, durum bir felakete dönüşebilir. Sakin ve güleryüzlü
olun; o kişiye durumu ne kadar iyi kavradığını ve çok haklı bir eleştiri
getirdiğini söyleyin. Bu kesinlikle tarafınıza bir artı puan olarak
yazılacaktır.
§ Çerçeve,
çevre, bağlam hakkında bilgi verilmesi
§ Tüm
program, kapasite, kriter vb. bilginin kısaca aktarılması
§ Meslek
dilinin (jargon) kullanımına alışın (az-çok, aşağı-yukarı, güzel-çirkin,
sevdim-sevmedim gibi profesyonel olmayan değerlendirme ve deyimlerden
kaçınmak gereklidir).
§ Sesiniz
duyulmalıdır.
§ Dinleyicilere
dönük ve göz teması ile konuşulmalıdır. Bir araştırmaya göre, düşüncenin
izleyenler ile güvenli bir göz teması ve vücut dili ile ifade edilmesi,
söylenen söze eşit bir etki yapıyor.
§ Daha
çağdaş yaratıcı araçlar da kullanılabilir (bir yer duygusu için örneğin sesler,
müzik, bir şiir alıntısı, bir referans, gerçek insanlardan alıntılar,
fotoğraflar, çok kısa bir film…?) Özellikle yer duygusunun verilmesi için
(fazlaca gösteriye kaçmadan).
§ Vücut
dili ile iletişim: Göz ve El hareketleri çok önemli (örn, kendi başınıza:
ışığı, sessiz bir avluyu, kalabalık bir çarşıyı, bin yıllık bir yapıyı, vb. bu
yöntemle anlatmayı deneyin!/sessiz sinema oynar gibi). Elde bir kalem tutmak
çok kurtarıcıdır.
§ Sunum
sırasında özgüven- saygı dengesi, not alma, yanıtlama, tartışma… Fazla
sempatik, fazla asık suratlı, fazla hızlı, fazla yavaş olmamak. Anında cevap vermemek, söz kesmemek, eleştiri
veya katkıyı anladığını belli etmek…
§ Bitirmeyi
bilmek (örn: “teşekkür ederim” diyerek). Bir sunumu aniden susarak bitirmek çok
yanlış.
Bu konularda pazar günleri gazetelerin verdiği İnsan
Kaynakları eklerinde bile bolca açıklama var!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder